Uzun vadeli borsa yatırımı yapılırken portföyümüzün reel değerini korumak için 2 önemli kritere dikkat etmemiz gerekmektedir;
1. Enflasyon
2. Devalüasyon
Bilindiği üzere borsa yatırımı demek ilgiyi firmaya TL bazında ortak olmak demektir. Ortaklık payınız aynı kalsa bile zaman içindeki firma hisse senedindeki aşağı yukarı oynaklıklar sizin portföyünüzün değerini belirleyecektir. Şirkete yapmış olduğunuz yatırım TL bazında olduğu için reel kazancınız hesaplarken aynı zamanda enflasyon oranları ve döviz kurlarını kullanarak bir analiz yapmamız gerekir. Bu noktada enflasyona karşı borsa yatırımın doğal bir hedge fonksiyonu sağladığını göz önünde bulundurmak gerekir. Nasıl mı?
Enflasyon en bilinen tanımıyla fiyatlar genel düzeyinin artması demektir ve sizin ortak olduğunuz firmanın hisse senedi fiyatı da nihayetinde bir fiyattır, dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinin artması sizin de hisse senedi fiyatınızı (ceteris paribus) artıracaktır. Bu mekanizmanın arkasında mantığı anlamak için ise çok basit düşünebiliriz; sizin ortak olduğunuz firmanın sattığı ürünlerin fiyatı da doğal olarak artacak ve diğer şeyler sabitken şirketin karı da en az enflasyon oranında artacaktır. (Talep esnekliği karın ne kadar artıp artmayacağını belirlese de bazı mal ve hizmetlerin talep esnekliği düşüktür ve siz fiyatı ne kadar artırırsanız artırın insanlar o mal ve hizmeti talep etmek durumda kalmaya devam edecektir) Burdan çıkardığımız ilk nokta aslında borsa yatırımının enflasyona karşı doğal bir hedge vazifesi görmesidir.
Tabiki bu noktada bir parantez açmak gerekirse, enflasyonun yükseldiği dönemlerde faizler de yükselecektir ve herkesin bildiği gibi faiz oranları ile borsa yatırımı ters orantılı olgulardır. Bu noktadaki çıkış stratejimiz ise yüksek faizlerin kısa vadede borsayı olumsuz etkileyebileceği ama uzun vadede faizlerin tekrar düşmesi ile borsa yükselişini sürdürecektir.
Borsa yatırımında ikinci dikkat edilmesi gereken nokta Tl bazlı yatırımın tutarının döviz kuru karşısında nasıl bir performans izlediğidir. Borsa genel olarak devalüasyona karşı doğal bir hedge fonsiyonu sağlayacağını söylemek iddialı bir açıklama olsa da şirket bazında akıllıca yapılan bir yatırım bizi devalüasyona karşı da koruyacaktır. Nasıl mı?
Borsa halka açık şirketlerden ihracat ağırlıklı olarak satış yapan şirketlerin sayısı oldukça fazladır. Bu şirketlerin cirosu genel olarak dolar ve euro bazındayken satışların maliyetinin makul bir kısmı ise TL bazlıdır. Yani sonuç olarak döviz kurlarındaki yükseliş şirketinizin cirosunu satışların maliyetinden daha fazla oranda artırarak daha fazla kar elde etmesini sağlayacaktır. (ceteris paribus) Fazla kar elde etmesi ise şirket hisse fiyatlarını yukarı itecektir.
Kısacası akıllı bir borsa yatırımı sizi hem enflasyona hem de devalüasyona karşı korur. Peki neye karşı korumaz? Borsa yatırımı sizi ekonomik krize karşı korumaz çünkü ekonomik krizlerde şirketler için işler pek iç açıcı gitmez ve sonuç olarak siz de o şirketlerin ortağısınız. Ama ekonomik krize fırsat olarak bakmak da önemlidir. 2008 krizindeki hisse senetleri fiyatları ile şu anki fiyatları kıyasladığınızda aradaki fiyat farkına siz de inanamayacaksınız. Ekonomik krizde sağlam ve akıllı bir yatırım ile zengin olmak işten bile değil.
Sayfamda Yer Alan Reklamlara Tıklayarak Yazıların Devamını Sağlayabilirsiniz. Şimdiden Teşekkür Ederim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Benjamin Graham Değer Yatırımcılığı Methodu
Benjamin Graham Değer Yatırımcılığı Methodu, yatırımcıların sistematik olarak değer düşüklüğüne uğramış varlıkları bulmak için hisse sene...
-
Şirket değerlenmesi ve hisse senedi seçiminde kullandığımız bir diğer önemli rasyo; Firma Değeri / Net Satışlar kısaca FD/...
-
Piyasa Değeri / Net Satışlar oranı (PD/NS) şirketin net satışlarının toplam piyasa değeri ile ilişkilendirilmesi için kullanılan ...
-
Serbest Nakit Akışı Nedir? Serbest nakit akışı, bir şirketin faaliyetleri yoluyla ürettiği nakitten şirket tarafından yapılan harcamaların d...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder