28 Kasım 2016 Pazartesi

Aygaz (AYGAZ) Şirket Analizi 2016 3. Çeyrek

1961 yılında kurulan Aygaz, LPG’nin üretimi, temini, stoklanması, dolumu ve LPG’li cihaz üretimi ile satışını kapsayan tüm süreçleri gerçekleştiren Türkiye’de tek LPG şirketidir. LPG sektöründe faaliyet gösteren halka açık ilk şirket olan Aygaz, 81 ilde 3800’ü aşkın tüpgaz bayi ve otogaz istasyonuyla hizmet vermektedir.

Aygaz'ın genel hatları itibarıyla ürünleri otogaz, tüpgaz, dökmegaz, doğalgaz ve bunlarla ilgili cihazlardır.(Mogaz ve Lipetgaz birer AYGAZ markasıdır)

(Söz konusu bilgileri vermemin nedeni bir şirkete yatırım yaparken onu tam anlamıyla tanımalıyız, faaliyetleri nedir,sattığı ürünler nedir bilmemiz gerekir. Bu konuyu başka bir yazıda detaylı olarak ele alacağım.)

2016 yılı ilk 9 aylık finansallar itibarıyla;

Sermayesi------------------------300.000.000 TL
Özsermayesi---------------------2.642.480.000 TL
Piyasa Değeri--------------------3.234.000.000 TL
Karı (2016 İlk 9 ay)---------------276.541.000 TL
F/K Oranı------------------------------------7,66
Piyasa Değeri/ Defter Değeri------------------1.21 olarak gerçekleşmiştir.

Genel olarak oranları ve rakamları verdikten sonra Aygaz Şirket Analizine geçebiliriz. Aygaz beğendiğim hisse senetlerinden biridir. Bunun bir çok nedeni vardır;
         1.) İlk olarak yukarıdaki rakamlardan da görüleceği üzere  7,66 gibi düşük bir  F/K oranına sahip olmasıdır. ( daha önceki yazımda belirttiğim gibi 10'dan küçük F/K oranları o hisse senedi için olumlu bir durumdur. Önceki yazıma bakabilirsiniz.) 2016 son çeyrek finansalların açıklaması ise mevcut piyasa değeri varsayımı altında daha düşük bir F/K oranına sahip olacaktır. Düşük F/K oranı ise eninde sonunda şirketin piyasa değerini artıracaktır. Çünkü şirket her yıl düzenli olarak kayda değer bir katma değer yaratıyor demektir. Düşük F/K oranına sahip hisse senetlerini takip ederseniz dediğim olguyu çok rahat gözlemleyebilirsiniz. 

         2.) İkinci nedeni ise uzun vadeli yatırımcıların göz bebeği olan temettüdür. Aygaz son 20 yıldır düzenli olarak temettü dağıtmaktadır. Bu 20 yıllık sürede ülkemizde ciddi ekonomik krizler olsa da Aygaz temettü dağıtmaya hiç ara vermemiştir. Bu Aygaz hisse senetlerini uzun vadeli yatırım yapmak için çok cazip hale getirmektedir. 

         3.) Aygaz kendi otogaz markası ileTürkiye otogaz pazarında lider konumdadır. Opet ile birlikte yakaladığı sinerji ile diğer otogaz firmalarını geride bırakmıştır. Her opet istasyonu aynı zamanda bir Aygaz istasyonu olduğu için Türkiye'de çok yaygın bir istasyon ağına sahiptir. 
            Aygaz otogaz, Aygaz'ın  amiral gemisidir. Çünkü Türkiye LPG piyasasında 2015 yılında tüplü LPG %20,1, dökme LPG %4,3 ve otogaz %75,6 pazar payına sahip olmuştur. 2006 yılında söz konusu oranlar ise tüplü LPG %42,4 dökme LPG %13,52 ve otogaz ise %44,08 düzeyindedir. Görüldüğü üzere son 10 yılda ülkemizde tüplü LPG ve dökme LPG kullanımı azalmışken otogaz kullanımı artmıştır. 2006 yılında satılan toplam otogaz 3.517.639 ton iken 2015 yılında toplam otogaz satımı 4.061.064 ton olarak gerçekleşmiştir ve önümüzdeki yıllarda artmaya devam edecektir.
           2015 yılı itibarıyla Aygaz otogaz piyasasında % 25,31 pazar payı ile piyasanın en büyük otogaz satıcısı pozisyonundadır. En yakın rakibinin pazar payı ise %14,03 düzeyindedir. Opet ile işbirliği ve yaygın istasyon ağı ile Aygaz'ın otogaz piyasasında lider olması şaşırtıcı bir durum değildir.
            Türkiye gibi genç dinamik bir demografik yapıya sahip ve nüfus artışı gösteren bir ülkede önümüzdeki yıllarda otomobil talebi ve otogaz talebi artacaktır. Bu da Aygaz'ın karını artırmasında önemli bir etken olacaktır. Başka bir deyişle Aygaz ülkede herkesin kullandığı bir şey olan otogaz satmakta ve bunu %25,31 pazar payı ile yapmaktadır. (söz konusu oranlar EPDK LPG Piyasası Sektör Raporundan alınmıştır.)
           Ülkemizde 2015 yılında TÜİK verilerine göre mevcut araçların % 41,1'i LPG'li araçlardan oluşmaktadır. LPG'li araçların benzinli ve dizel araçları geride bırakması Aygaz'ın önümüzdeki yıllarda kar artışı sağlayacağı konusunda önemli bir göstergedir.

           4.) Her ne kadar otogaz Aygaz'ın amiral gemisi olsa da Aygaz aynı zamanda tüplü LPG ve dökme LPG satışlarında da pazar lideridir. Yine 2015 EPDK LPG Piyasası Sektör Raporuna göre Aygaz tüplü LPG'de %42,12 dökme LPG'de ise %40,88 oranları ile pazar lideridir. Önümüzdei yıllarda ülkemizdeki nüfus artış hızı yine tüplü LPG ve dökme LPG satışlarında artıcı bir rol oynayacaktır.

            5.) Otogaz, tüpgaz ve dökme gazın yanı sıra Aygaz doğalgaz sektöründe de faaliyet göstermektedir. 2004 yılında kurulan ve Aygaz iştiraki olan Aygaz Doğal Gaz, boru hatları üzerinden serbest tüketicilere doğal gazın ve boru hatları üzerinden doğal gaz kullanamayan tüketicilere özel taşıma araçları ile LNG’nin toptan satışı ve iletimi faaliyetlerini yürütmektedir. 
             Doğal gaz piyasasında faaliyet göstermekte olan Aygaz Doğal Gaz, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) satışı ve iletimine ilave olarak, 01 Ocak 2010 tarihi itibariyle boru hatları üzerinden serbest tüketici statüsündeki kullanıcılara doğal gaz tedarik etmeye başlamıştır.

              Faaliyetlerini, “doğal gaz piyasasının çok yönlü oyuncusu olmak” vizyonuyla sürdüren Aygaz Doğal Gaz, pazar dinamiklerini ve fırsatları yakından izlemektedir.(6. maddenin ilk paragrafı Aygaz tarafından doğalgaz alanına yapılabilecek bir yatırımdır)

            6.) Aygaz'ın önümüzdeki yıllarda  büyümeye devam edecek olması. Aygaz bünyesinde faaliyet gösteren ADG Enerji Yatırımları A.Ş. 2016 yılında, doğalgaz arz güvenliğinde kritik rol oynaması beklenen yüzen LNG depolama ve tekrar gazlaştırma tesisi (FSRU) kurmak için EPDK'ya için lisans başvurusunda bulundu. Bu kapsamda, İzmir'de kurulacak olan FSRU tesisi sisteme günlük 14 milyon metreküp doğalgaz tedarik edecek. Birkaç yıl içinde devreye girmesi planlanan tesis, sisteme yıllık 5 milyar metreküp doğalgaz sağlayacak ve 170 bin metreküp de sıvılaştırılmış doğalgaz depolayacak.

                  Ayrıca Aygaz bünyesinde faaliyet gösteren bir diğer şirket olan Entek Elektrik Üretimi A.Ş. EÜAŞ'ye ait, Menzelet ve Kılavuzlu Hidroelektrik Santralleri ile bu Santraller tarafından kullanılan taşınmazların özelleştirme ihalesine katılacağını açıklamıştır.

           Sonuç olarak; yukarıda detaylarını belirttiğim, 

+ düşük F/K oranı, 
+ düzenli ve yüksek temettü dağıtım politikası, 
+ otogaz, tüpgaz ve dökmegaz pazarında pazar lideri olması,
+ doğalgaz piyasasında yeni yatırım yapmak istemesi ve doğalgaz sektöründe çok yönlü bir oyuncu olmak istemesi,bununla birlikte Elektrik piyasasında HES ihalelerine katılması,
+ önümüzdeki yıllarda ülkemizde otogaz ve doğalgaz talebinin artacak olması,
+ kurumsal bir firma olması 
                                       AYGAZ'ı en beğendiğim hisse senetleri arasına yerleştirmektedir.







Borsa Düşerken Ne Yapacağız?

Öncelikle şunu baştan söylemekte yarar var. Borsa cesaret ve sabır işidir. 

Borsa yükselirken işler genel olarak kolaydır, sahip olduğunuz hisse senetleri günlük, saatlik olarak değer kazandıkça insanda hem para kazanmanın mutluluğu hem de doğru hisse senedi seçmenin gururu hasıl olur. Fakat borsa düşerken ne yapacağız? Bu nokta borsada uzun vadeli yatırımın başarısının en önemli ayağıdır.

İlk olarak borsanın zaman zaman değer kaybedeceğini, borsa çöküşlerinin olabileceğini baştan kabul etmek gerekir. Nakitiniz varsa bu durumlarda bazı hisse senetlerini daha uygun fiyattan satın alabilirsiniz. Tüm nakitiniz hisse senetlerinde ise yani yeni hisse senetleri alamıyorsanız borsa düştüğünde elinizdeki hisse senetlerini ucun fiyattan diğer yatırımcılara kaptırmamak gerekir. 

Borsa düşüşlerinde elinizdeki hisse senetlerini satmamanız için yapmanız gereken iş uzun vadeli resme odaklanmaktır.
Örneğin; Amerika Birleşik Devletleri borsası 1926-1996 arasındaki 70 yıllık periyotta tam 40 kez yüzde 10 veya daha fazla değer kaybetmiştir. Hatta bu düşüşlerin 13 tanesi yüzde 33 oranında gerçekleşmiştir. Bütün bu düşüş ve çöküşlere rağmen bu 70 yılda borsa yatırımcılarına yıllık ortalama yüzde 11 değer kazandırmıştır.

Benzer durumu 1990 lı yıllardan günümüze uzanan periyotta Türkiye için de yapabiliriz;

20 Mayıs 1998 Cuma günü  3.266 puandan kapanan Bist 100 endeksi 26 Kasım 2016 Pazartesi günü 74.990 puandan kapanmıştır. (Bu süreçte dağıtılan temettüler ise hesaba katılmamıştır.) 
18 yıl gibi bir sürede Türkiye Kasım 2000, Şubat 2001 ve 2008 krizlerini atlatmıştır. Bu krizlere ve düşüşlere rağmen yatırımınız 18 yıllık bir sürede temettüler hariç yaklaşık 25 katına çıkmıştır. 
( Bist 100 endeksi yerine F/K oranı düşük ve her yıl düzenli temettü veya bedelsiz hisse senedi veren bir portföye yatırım yapılmış olsa bu 25 kat rakamının daha üzerine çıkılabilecekti.)

Sonuç olarak rakamlar ortada, böyle bir kazanç sağlamak için önce cesur olarak hisse senedi almalısınız ikinci olarak ise borsa düşüşlerinde hisse senetlerinizi ucuz fiyata satmamak için sabırlı olmalısınız.


Fiyat/Kazanç Oranı İle Yatırım Yapmak

Daha önceki yazımda F/K oranı nasıl hesaplanır üzerinde durmuştuk. Bu yazıda ise F/K oranı nasıl kullanılır ve F/K oranlarına değerlendirilerek nasıl hisse senedi seçimi yapılır üzerinde duracağız.

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetlerini genel olarak ikiye ayırırım:

1. F/K oranı "10" civarı ve daha düşük olan hisseler,
2. Diğer hisseler.

Evet F/K oranı bu kadar önemli  ve keskin bir indikatördür.

F/K oranına dayalı analiz yaparken dikkat etmemiz gereken hususları ise şöyle sıralayabiliriz: 

1. F/K oranı şirket hakkında bize önemli bir ipucu verir fakat sadece F/K oranı düşük diye bir hisse senedine yatırım yapılmaz. F/K oranının iki bileşeni vardır, birincisi şirketin piyasa değeri diğeri şirketin yıllık karı.Piyasa değeri Borsa İstanbul'da belirlendiği için bu veriyi fix olarak alıyoruz. Öte yandan ilgili yıl içinde şirketin bir defaya mahsus gelirlerden dolayı karı yüksek çıkmışsa bu şirketin F/K oranının düşük olması anlamlı olmayabilir.

Örneğin, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında piyasa değeri sırasıyla 300, 340, 370 ve 400 Milyon TL olan bir şirketin yıllık karları aşağıdaki gibi olsun;

2012 Yıllık Kar: 23 Milyon TL.
2013 Yıllık Kar :26 Milyon TL.
2014 Yıllık Kar 32 Milyon TL.
2015 Yıllık Kar: 129 milyon TL.

2016 yılında şirket finansallarını inceleyen bir yatırımcı 2015 yılında şirketin 3,10 F/K oranı ile değerlendiği görerek yatırım için cazip bir şirket olduğunu düşünebilir. Burada önemli olan şirket bu kar artışını nasıl sağlamış?.
Mesela bir defaya mahsus finansal duran varlık satımı gibi bir işlemden dolayı bu kar artışı sağlanmışsa muhtemelen 2016 yılında bu kar rakamını yakalamayacak ve F/K oranı yükselecektir. Burdan dikkat edilmesi gereken şirkete 3,10 F/K oranı hep devam edecekmiş gibi yatırım yapmamaktır. Çünkü 2012, 2013 ve 2014 yıllarında F/K oranı sırasıyla 13,04 13,07 ve 11.56 olarak gerçekleşmiştir.

Sonuç olarak burdan çıkaracağımız ders; son bir yılın F/K oranını değil son 3-4 yılın F/K oranlarını dikkate alarak bir F/K oranı analizi yapmaktır. 

2. F/K oranının mevcut piyasa şartlarında 10 dan düşük olmasının yatırım için bir yeşik ışık olacağını söylemiştik. Burada diğer önemli bir nokta  sektörde yer alan şirketlerin F/K oranlarının ortalaması yani kısaca sektör ortalaması. 

Şirketin F/K oranı içinde bulunduğu sektörden daha düşük ise bu şirket için pozitif bir durumdur. Şirket aynı sektördeki aynı faaliyetleri gerçekleştiren şirketlere göre daha fazla değer (kar) üretiyor demektir. Bu durum kısa zamanda şirketin piyasa değerini artıracak ve dolayısıyla sizin de ortağı olduğunuz şirket daha değerli olacaktır. Elinizde bulunan şirket hisse senetlerinin fiyatları artacaktır.


3. Bir şirketin F/K oranı bizim kritik değerimiz olan 10 dan düşük olabilir ama şirketin önümüzdeki yıllarda da benzer kar artışını sağlayıp sağlayamayacağını analiz etmek gerekir. Şirketin içinde bulunduğu pazar koşulları, şirketin özel durumu, rekabet gibi koşullar dikkate alınarak önümüzdeki yıllarda şirketin nasıl bir büyüme ve kar artışı göstereceğinin analiz edilmesi gerekir.

4.  F/K oranının yanında sektör analizi, bilanço analizi gibi analizler de kullanılarak düşük F/K oranı desteklenmelidir.

Sonuç olarak düşük F/K oranı hisse senedi yatırımı için gereklidir ama yeterli değildir.

Hisse senetleri fiyatlarını döner dolaşır kar rakamları belirler.


Fiyat/Kazanç Oranı Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Hisse senedi analizlerinde en önemli oran şüphesiz fiyat/kazanç oranıdır. Uzun vadeli borsa yatırımı yapmak isteyen yatırımcıların en çok üzerinde durması gereken oran fiyat/kazanç oranıdır. Kısaca F/K oranı diye adlandılır.

Hesaplaması şirketin piyasa değerinin yıllık karına bölünmesi suretiyle bulunur:

 Piyasa Değeri
------------------    =    F/K oranı. 
 Yıllık Kar

Örneğin, Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. (TOASO) yani Tofaş üzerinden şu anki verileri kullanarak hesaplarsak;

Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. (TOASO) Piyasa Değeri: 10.990.000.000 TL.
                                                                  Yıllık Kar      : 947.052.000 TL.
                                                                   F/K Oranı:     11,60

TOASO'nun piyasa değerini bulurken şirtket sermayesi ile bir hisse senedinin Borsa İstanbul'da oluşan fiyatı çarpılır :

TOASO sermayesi : 500.000.000
TOASO hisse senedi fiyatı : 21,98
TOASO Piyasa Değeri . 500.000.000 x 21,98 = 10.990.000.000 TL.

Yıl içerisinde F/K oranı hesaplarken geriye dönük 4 çeyreğin karlarının toplamı yıllık kar olarak dikkate alınır.

Örneğin, TOASO'nun 2016 3. çeyrek itibarıyla F/K oranı hesaplarken;

Yıllık kar kalemi 2015 4. çeyrek + 2016 1. çeyrek + 2016 2. çeyrek + 2016 3. çeyrek karlarının toplamından oluşur.

Yıl sonunda hesaplanan F/K oranında ise yıllık kar önceki yıl karının dikkate alınması ile hesaplanır.

Örneğin 2016 yılı 4. çeyreğin finansalları açıklandıktan sonra TOASO'nun  F/K oranını hesaplarken 2016 1.çeyrek + 2016 2.çeyrek + 2016 3. çeyrek + 2016 4. çeyrek karlarının toplamını yani 2016 yılı karını dikkate alacaz.

F/K oranı ile analiz yaparken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus şirketin ilgili dönemde bir kerelik gerçekleşen bir işlemden dolayı ilgili dönem karının yüksek olması ve F/K oranının düşük olmasıdır. Söz konusu işlem finansal duran varlık satımı, maddi duran varlık satımı gibi faaliyet dışı bir işlemden gerçekleşebilir. Bahse konu şirketin F/K oranı oldukça düşük çıkabilecektir ama unutulmaması gereken nokta, bu oranın sadece geçici bir dönem ve istisnai bir durum olduğudur.

Hisse senedi seçimi yaparken F/K oranın olabildiğince düşük olması şirket için pozitif bir durumdur. F/K oranı ne kadar düşükse şirket için o kadar iyidir.
Sektör ortalaması önemli olmakla birlikte şuan ki piyasa verileri ışığında 10 dan küçük F/K oranlarına sahip şirketler yatırım yapılabilir olarak gözükmektedir.

F/K oranın hisse senedi seçiminde ve uzun vadeli yatırımda nasıl kullanılacağını ise gelecek yazılarımda detaylarıyla anlatacağım.




27 Kasım 2016 Pazar

Hisse Senedi Alın

Borsada yatırım yapmak için ilk yapmanız gereken ülkemizdeki borsa bir kumardır algısını bir kenara bırakmaktır. Bu algı ülkemizin sermaye piyasasının derinleşmesinin önündeki en büyük engel olarak yer almaktadır. Uzun yılladır tasarruf açığı veren ülkemiz için, sermaye piyasalarının derinleşmesi, sermaye piyasalarına güvenin artması ve dolayısıyla insanların tasarrufa teşvik edilerek ülkenin tasarruf açığının giderilmesi Türkiye'nin büyümesi ve kalkınması için önemli konuların başında gelmektedir.

Sermaye piyasaları içinde en önemli alan ise Borsa İstanbul adını alan hisse senetleri borsamızdır. Ama üklemizde yatırımcıların Borsa'ya temkinli yaklaşmaları neticesinde Borsa'mız potansiyelinin altında değerlenmektedir. Öncelikle ülkemizin ve borsanın potansiyelinin farkında olarak yakın gelecekte Türkiye'nin dünya ekonomileri içinde en önemli bir aktörlerden biri olacağını, Borsa İstanbul'un ise dünyanın en değerli borsalarından biri olacağını göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. 

Borsa İstanbul'un değeri ise 2014 yılında yüzde 12,3 büyüyerek  2014 sonu itibariyle değeri 219 milyar 762,6 milyon dolara yükselmiştir.

Türkiye dünya ekonomileri arasında milli hasıla bakımından ilk 20 ülke içinde yer alırken borsa açısından ise borsaya kote olan şirket sayısı ve şitketlerin piyasa değeri açısından World Federation of Exchanges verilerine göre Eylül 2014 tarihi itibarıyla WFE'ye kayıtlı 57 dünya borsası arasında 35-40. sıralarda kendine yer bulmaktadır. 

Ülke milli geliri açısından ilk 20 ülke içinde yer alan Türkiye'nin borsa açısından 35-40 sıralarda yer alması Borsa İstanbul'un geleceğe yönelik nasıl bir büyüme potansiyeli olduğunu gösterir. Borsa İstanbul'un hakettiği yer alan ilk 20 borsa arasına girmesi önümüzdeki yıllarda Borsamızın ne kadar değerleneceğine dair önemli bir veridir. Önümüzdeki yıllarda Borsa İstanbul'un ilk 20 borsa arasına girmesi ve ülkemizin bu süreçte milli hasıla, nüfus artış hızları da hesaba katılırsa borsamızın değeri daha da artacaktır.

Borsada yatırım yaparken her zaman ülkemizin büyüme potansiyeli, nüfus artış hızı, genç ve dinamik demografik yapısı, jeopolitik konumu ve önemi ile Borsa İstanbul'un değerinin altında fiyatlanması hususlarını göz önünde bulundurarak uzun vadeli hisse senedi alın.

İlk Yazı

Blogda yer alan yazılar, yorumlar ve diğer tüm içerik Türkiye Cumhuriyeti Sermaye Piyasası Kurulu Mevzuatı ve diğer ilgili mevzuat kapsamında yatırım tavsiyesi değildir. Sadece kişisel görüşlerimdir.

Benjamin Graham Değer Yatırımcılığı Methodu

   Benjamin Graham Değer Yatırımcılığı Methodu, yatırımcıların sistematik olarak değer düşüklüğüne uğramış varlıkları bulmak için hisse sene...