5 Mayıs 2020 Salı

Büyüme Hissesi Nedir? Büyüme Hissesi Nasıl Bulunur?

Büyüme hissesi, pazardaki ortalama büyümenin çok üzerinde bir oranda büyümesi beklenen bir şirketin hisse senedidir. Bu hisse senetleri genellikle çok az temettü öderler ya da hiç ödemezler. Bunun nedeni, büyüme odaklı şirketlerin genellikle kısa vadede büyümeyi hızlandırmak için tahakkuk ettikleri kazançları yeniden yatırmak isteyen şirketler olmasıdır. Yatırımcılar büyüme hisselerine yatırım yaptığında, sonunda hisselerini gelecekte sattıklarında sermaye kazançları yoluyla para kazanacaklarını tahmin ederler. Bu şirketlere yatırım yapanlar da temettü kazancından daha çok sermaye kazancı beklentisi içindedirler. 

Piyasadaki şirketlerden hangisi büyüme odaklı şirket olduğunu anlamak için göz önünde bulundurmamız gereken hususlar şunlardır;

1. Büyüme odaklı şirketler, satışları ve kazançları piyasa ortalamasından daha hızlı bir oranda büyütmesi beklenen şirketlerdir.

2. Büyüme odaklı şirketlerin hisse senetleri genellikle pahalı görünüyor, yüksek bir F/K oranında işlem görüyor, ancak şirket hızla büyümeye devam ederse bu tür değerler aslında ucuz olabilir ve bu da hisse fiyatını yükseltir. Buna en iyi örnek son zamanlarda Aselsan, Hektaş ya da bilişim sektöründeki çoğu şirketi sayabiliriz. 

3. Burda dikkat edilmesi gereken husus, yatırımcılar bir büyüme hisse senedi için yüksek bir fiyat ödediğinden, beklentilere göre, bu beklentiler gerçekleşmezse büyüme senetlerinde dramatik düşüşler görebilir.

4. Daha önce dediğimiz gibi büyüme senetleri genellikle temettü ödemezler ya da çok az temettü verimine sahiptirler. Buna örnek olarak Kordsa, Aselsan, Karel, Sasa Polyester ve diğer bişilim sektörü şirketleri verilebilir.

Büyüme Senetleri Nasıl Buluruz?

Büyüme şirketleri herhangi bir sektörde veya endüstride görünebilir ve tipik olarak yüksek fiyat / kazanç (F / K) oranında işlem görürler. Şu anda kazançları olmayabilir, ancak gelecekte de beklenenleri vardır.

Büyüme hisselerine yatırım riskli olabilir. Genellikle temettü teklif etmedikleri için, bir yatırımcının yatırımlarından para kazanması için tek fırsat, sonunda hisselerini satmasıdır. Şirket iyi gitmezse, yatırımcılar satış zamanı geldiğinde ana para düzeyinde bir kayıp oluşabilir. 

Büyüme hisse senetleri birkaç ortak özelliği paylaşma eğilimindedir. Örneğin, büyüme şirketleri benzersiz ürün gruplarına sahip olma eğilimindedir. Patentleri olabilir veya endüstrilerinde diğerlerinin önüne geçen teknolojilere erişebilirler. Rakiplerin önünde kalmak için, daha uzun vadeli büyüme sağlamanın bir yolu olarak daha yeni teknolojiler ve patentler geliştirmek için kârı yeniden kullanıyorlar.

Ürünleri sayesinde, genellikle sadık bir müşteri tabanına veya endüstrilerinde önemli miktarda pazar payına sahiptirler. Örneğin, bilgisayar uygulamaları geliştiren ve yeni bir hizmet sunan ilk şirket, yeni bir hizmet sunan tek şirket olarak pazar payı kazanarak bir büyüme senedi haline gelebilir. Diğer uygulama şirketleri, hizmetin kendi sürümleriyle pazara girerse, en fazla sayıda kullanıcıyı çekmeyi ve elinde tutmayı başaran şirketin büyüme senedi olma potansiyeli daha yüksektir.


Genellikle küçük şirketlere ait hisse senedi büyüme senedi olarak kabul edilir. Bununla birlikte, bazı büyük şirketler de büyüme şirketleri olabilir.

Büyüme Hisseleri ve Değer Hisseleri


Büyüme hisseleri değer hisselerinden farklıdır. Yatırımcılar, ana şirketteki güçlü büyümenin bir sonucu olarak büyüme senetlerinin önemli sermaye kazançları kazanmasını beklemektedir. Bu beklenti, bu hisse senetlerinin genellikle F/K oranlarındaki yüksek fiyatları nedeniyle aşırı değerlenmiş görünmesine neden olabilir.

Aksine, değer senetleri  genellikle piyasa tarafından hafife alınır veya yok sayılır, ancak sonunda değer kazanabilirler. Yatırımcılar ayrıca genellikle ödedikleri temettülerden de kâr etmeye çalışırlar. Değerli hisse senetleri düşük fiyat / kazanç (F / K) oranında işlem yapma eğilimindedir.

Bazı yatırımcılar çeşitlilik için hem büyüme hem de değer senetlerini portföylerine dahil etmeye çalışabilirler. Diğerleri daha çok değer veya büyümeye odaklanarak uzmanlaşmayı tercih edebilir.

Bazı değer senetleri , yetersiz kazanç raporları veya medyanın olumsuz ilgisi nedeniyle düşük fiyatlıdır. Bununla birlikte, genellikle sahip oldukları bir özellik, güçlü temettü ödeme geçmişleridir. Güçlü bir kâr payı kaydına sahip bir değer stoku, bir yatırımcıya güvenilir gelir sağlayabilir. Değerli hisse senetlerinin çoğu, özellikle yenilikçi olmasalar veya büyümeye hazır olsalar bile, işlerinde kalmaya güvenebilecekleri eski şirketlerdir. Genel olarak benim de sevdiğim şirketler vardır değer şirketi olarak. Bunlara örnek verecek olursak, Tüpraş, Ereğli, Vestel Beyaz Eşya, Tofaş, Ford Oto, Çimentolar, İş Menkul Değerler, Aksa Akrilik gibi sayılabilir. 

Genel olarak porföy oluştururken büyüme ve değer hisselerinden anlamlı bir sepet yapmak makul bir getiri oranı sağlayabilir. Bununla beraber piyasadaki şirketlere bakarsak hem büyüme hem de değer hissesi olan şirketler de vardır. Bunun en tipik örneği ise Ege Endüstridir. Başka örnek verecek olursak Kordsa, Soda Sanayi, Jantsa gibi örnekler verilebilir. 








7 Ocak 2020 Salı

Borsa Hakkında Dilden Dile Yayılmış Efsaneler


Borsa çöküşleri, ekonomik krizler veya kendi halinde bir yatırımcının elde ettiği büyük bir kazanç, kısa sürede yayılacaktır. Bire bin katılarak kulaktan kulağa duyulacak ve olay ilk baştakinden kopacaktır. İşte bu şekilde gelişmiş ve o kadar çok söylenmiştir ki bir gerçek halini almış, birçok efsane bulunuyor. Borsanın kumar olduğundan, alınan tüyo ile nasıl milyoner olunduğuna kadar birçok efsane var ve bu yazımızda sizlerle bunları paylaşmak istiyoruz.

1. Borsa Eşittir Kumar!

Borsanın kumar olduğunu kolayca duyabilirsiniz. Peki, gerçek böyle mi? Kesinlikle değil! Çünkü borsa, her şeyden önce ekonomiler üzerinde büyük görevlere sahip olan piyasalardır. Piyasalarda tek fiyat oluşumunu sağlar, enflasyonla mücadelede önemlidir, şirketlerin kaynak sağlamasında en büyük aracılardandır. Kumar ise tamamen bir şans oyunudur ve borsada işinizi şansa bırakamazsınız. Yaptığınız işlemlerde mutlaka bir araştırmaya dayalı elde ettiğini verilere ihtiyacınız vardır.
Borsanın kumar olmadığının basit kanıtları vardır. Örneğin borsada bir hisse senedi ile işlem yapacaksanız, aslında hissenin ait olduğu şirkete ve gelecek planlarına yatırım yaparsınız. Şirketin geleceği hakkında iyi bir araştırma yapar, bilgiler edinir ve başarılı olup olmayacağına dair bilgiler edinmeye çalışırsınız. Ama kumarda böyle bir şey söz konusu değildir. Kağıt sayamazsınız, oyuncuların elindeki kağıtları araştırmazsınız. Aynı şekilde slot makinelerinde her şey çevirdiğiniz kola bağlıdır. Kumarda her oyunun bir sonu vardır. Borsada ise yapılan işlemler bir döngüdür.
2. Borsa Zenginlere Özeldir!
Borsada yalnızca parası olan zenginlerin kazandığına yönelik bir efsane de vardır. Aslında bu durum tam olarak böyle değildir. Borsaya yatırılması gereken para miktarı için bir sınırlama yoktur. Cebinizdeki 100 lirayla da 100.000 lirayla da borsaya girebilir, yatırım yapabilir ve kazanabilirsiniz. Değişen tek şey büyük parayla girdiğinizde daha fazla kazanmanızdır. Ama yalnızca parası çok olan değil, az olan da kazanacaktır.
3. Yükselen Hisseler Mutlaka Düşer!
Bu teoriye benzer şekilde borsayı bir fizik kuralına dayandıramazsınız. Çünkü borsada yükselen bir yatırım aracını, aşağı çekecek bir yer çekimi yoktur. Yükselen hisse senedi daha da yükselebilir. Örneğin değeri 10 liradan 20 liraya yükselen bir hisse senedi için “nasıl olsa düşer” yorumu yapamazsınız. Yükselişini sürdürebilir ve yeni yüksek seviyelere çıkabilir. Yani yorumunuzu yaparken düşeceğini hesaba kattığınız gibi yükselişini sürdüreceğini de hesaba katmalısınız.

4. Düşen Hisseler Mutlaka Yükselir!

Borsanın büyük efsanelerinden birisidir ve herhangi bir açıklama gerektirmeksizin yanlıştır. Bir süredir düşüş gösteren hisse senedi için yükseleceğini düşünmek, Pollyanna olmaktan başka bir şey değildir. Düşme nedeni hakkında bilgi edinmeniz ve uzun süreli bir düşüş varsa şirket hakkında araştırma yapmanız gerekiyor. Çünkü şirket batıyor olabilir ve son çırpınışları size yükseliş habercisi gibi gelebilir. Ama sonucunda iflas gerçeğiyle karşılaşabilirsiniz.

5. Aldığım Tüyo Hiç Bilmemekten İyidir!

Farklı alanlarda alacağınız tüyo işinizi kolaylaştırabilir; ama borsada durum böyle değildir. Örneğin iyi bir yemek pişirebilmek için tüyo alırsınız ve işe yarar; ama borsada yaramaz. Çünkü borsada herkes kendine göre piyasaları yorumlar ve kendi yatırım amacına göre bu yorumu hayata geçirir. Bu kişi ile aynı bakış açısına sahip olmadığınız için uyguladığı tüyo da işinize yaramayacaktır.
Borsada bilgilerinizden emin ve bilinçli, tecrübeli bir yatırımcı olmalısınız. Tüyolarla değil; kendi stratejilerinizle işlem yapmalı ve portföyünüze uygun piyasa yorumlarına göre pozisyon almalısınız.

Borsa Hakkında Anlatılan En İlginç Hikayeler

Borsa ile ilgili yaşanmış ilginç hikayelerden birisi şu şekildedir:
“ABD’li milyarder yatırımcı Carl Icahn attığı tweetlerle parasına para katmıştır. Önce Apple’dan yüksek miktarda hisse senedi aldığını Twitter aracılığıyla duyurmuştur. Bunun sonucunda şirketin değeri ve Icahn’ın kazancı artmıştır. Daha sonra Family Dollar isimli şirketin % 9 hissesini aldığını tweetlemiştir ve bu şirketin de değeri artarak para kazanmıştır. Bu iki tweet sayesinde de iki ayda 149 milyon dolar kazanmıştır.”
Goldman Sachs’ta çalışmaya başlayan Billy’nin hikayesi:
“Billy bir çiftçiden 100 dolar bir eşek satın alır. Ertesi sabah eşeği almaya geldiğinde eşeğin öldüğünü öğrenir. Parasını geri ister; ama adam Billy’den aldığı parayla borcunu ödemiştir. Bunun üzerine Billy eşeğin ölüsünü ister. Adam şaşırır ve ölü eşeği ne yapacağını sorar. Billy ölü eşeği piyangoya koyacağını söyler. Adam inanmaz ve eşeğin ölüsünü verir. Aradan 1 ay geçer ve Billy ile eşeği satan adam karşılaşır. Adam hemen sorar eşeği ne yaptığını. Billy, ‘500 tane bilet sattım 2 dolardan ve 998 doları cebime koydum’ der. Çiftçi adam kimsenin şikayet edip etmediğini sorar ve Billy bunun üzerine, ‘sadece eşeği alan adam etti, ona da 2 dolarını geri verdim sustu’ der.
Trajikomik bir olayda Fransız Rivierası’nda yaşanıyor:
“Riviera kıyısında küçük bir kasabada yağmurlar nedeniyle sezon hareketlenememiştir. Herkesin birilerine borcu vardır. Bir gün şans eseri zengin bir Rus otele gelir ve resepsiyona 100 dolar bırakıp odaya bakmaya çıkar. Otel sahibi parayı alıp kasaba olan borcunu öder. Kasap ise parayı alıp toptancıya olan borcunu verir. Toptancı da sevinçle kredili hizmet veren hayat kadınına olan borcunu öder. Hayat kadını ise parayı alıp aynı otele gelir ve o da borcunu öder. O sırada Rus müşteri geri döner ve odayı beğenmediği söyleyerek parasını geri alır. Bu olayda kimse para kazanmamıştır; ama herkes borcunu birbirine ödemiştir.”
Borsayla ilgisini düşükten alıp yüksekten satma mantığına benzettiğimiz hikayemiz şu şekilde:
“Emekli öğretmen yolda yürürken yanına son model bir araba yanaşır. İçindeki genç, ‘hocam sizi istediğiniz yere bırakayım’ der; ama öğretmen genci tanıyamaz. Genç ise kendini tanıtır ve hoca hatırlar. Sonra öğretmen gence sorar, ‘bu ne zenginlik, sen fakir bir öğrenciydin?’ Genç ise ‘öyleydi hocam; ama okuldan sonra ticarete atıldım, kısa zamanda biraz para kazandık. Öğretmen iyice şaşırır; çünkü öğrencisini matematikten sınıfta bırakmıştır. Bunun üzerine öğrenci, ‘valla hocam matematik falan bilmem. 1’e alıp 4’e satıyorum. Aradaki %3’le geçinip gidiyoruz’ der.”

17 Haziran 2019 Pazartesi

FD / Net Satışlar Oranı Nedir? Nasıl Hesaplanır?

        Şirket değerlenmesi ve hisse senedi seçiminde kullandığımız bir diğer önemli rasyo; 


Firma Değeri / Net Satışlar kısaca FD/NS oranıdır. 

 FD/Net Satışlar oranı hesaplama detaylarını aşağıda bulabilirsiniz: 

Öncelikle Firma Değerinin nasıl hesaplandığına bakalım. 

Firma Değeri = Piyasa Değeri + Net Borç (Toplam Borç - Toplam Nakit)

Fomülden anlaşılacağı üzere bir şirketin Piyasa Değeri ile Firma Değeri birbirinden farklıdır ve şirketin kasasında duran nakit firma değerini azaltırken şirketin borçları firma değerini artırır. İlk bakışta ters mantık gibi gözükse de firma değeri olarak firmayı satın alırken ödenmesi gereken tutar olarak dikkate alırsak daha sağlıklı bir şekilde firma değerini belirleriz. Örneğin piyasa değeri 1000 TL olan firmanın borcu yoksa ve kasasında 350 TL nakit varsa firma değeri 650 olur. Çünkü siz 650 TL ödeyerek firmayı satın alabilirsiniz, kasada bulunan 350 TL ile şirketi 1000 TL olan piyasa değerinden satın almış olursunuz. 
Aynı şekilde şirketin borçları da firma değerini artıracaktır. Bir şirketi satın alırken borç ve alacakları ile bir bütün olarak alırsınız. Örneğin piyasa değeri 1000 TL olan ve kasasında nakiti bulunmayan bir şirketin borcu 400 TL ise siz bu şirketi 1000 TL'ye almak istemezsiniz ve 1400 TL vererek almak istersiniz. Sonuc olarak piyasa değeri 1000 TL olan şirketin firma değeri 1400 TL olacaktır. 

FD/ Net Satışlar rasyosunda şirketin piyasa değerinden ziyade firma değerinin kullanmasını benim için daha anlamlıdır. Aslında biz FD / Net satışlar oranını şirketin gelecekte satışlarını ve dolayısıyla şirketin kendisini ne kadar büyüteceğini  tahmin etmek için kullanırız. Bu açından bu rasyoda PD yerine FD kullanılması daha doğru sonuçlar verecektir. Çünkü firma değeri şirketin gelecek dönemlerde ne kadar büyüyeceği ne kadar agresif bir büyüme politikası izleyeceği konusunda bize bilgi verecektir. 
FD/Net Satışlar oranın ikinci kısmı ise şirketin net satışlarından rakamından oluşur:

Net Satışlar = Brüt Satışlar - Satış İskontoları - Satıştan İadeler - Diğer İndirimler

FD/ Net Satışlar oranının kaç olması gerektiği husunda bir görüş birliği olmamakla birlikte ne kadar düşük olursa ilgili şirketin büyüme potansiyeli de o kadar fazla demektir. Bu oranın düşük olması şirketin değerine göre satışlarının güçlü olduğunu gösterir. Hepimizin bildiği gibi şirket büyümesinde en önemli unsurlardan birisi  satışların büyümesidir. Elbette bu rasyoyu yorumlarken benzer şirketlerin FD/ Net Satışlar oranları ile kıyaslamak gerekmektedir.

FD/ Net Satışlar oranın analizlerde avantaj sağladığı hususlar,

 + Özellikle farklı muhasebe tekniklerinin etkilerinden arınmak ve farklı borç yapılarındaki şirketleri karşılaştırmak için kullanılan çarpanlardan birdir.

+Şirketin nakit yaratma kabiliyetini FD/FAVÖK çarpanı kadar iyi göstermese de büyüme potansiyelini yansıtan bir çarpandır.

Diğer yandan FD/Net Satışlar oranın bazı dezavantajları da bulunmaktadır;

+ Şirketin faaliyet gider yapısını da dikkate almaz.

+ Kar üzerine odaklanmadığı için kısa vadeli analizlerde sadece bu oran üzerinden şirket değerlemesi yapılmamalıdır. 

+ Kısa vadeli analizler yerine uzun vadeli analizlerde kullanılması daha anlamlı sonuçlar verecektir. 


      

9 Mayıs 2019 Perşembe

Borsa Temettü Gelirlerinin Vergilendirilmesi ve Vergi İadesi Alınması

Hisse Senetlerinden elde edilen Kar Paylarının tamamı beyan edilmez. 
Kar payının yarısı beyan edilecektir. Diğer yarısı istisnadır.
Tam mükellef kurumlardan elde edilen ve yukarıda sayılan kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Borsada işlem gören tüm şirketler tam mükellef vergi mükellefidir ve alınan temettülerin yarısı istisna edilir.
Elde edilen Kar payının yarısını düşüldükten sonra kalan diğer yarısı verginin hesabında dikkate alınacak gelir olarak dikkate alınacaktır.
Beyana tabi başka gelirlerin bulunmaması halinde, 2018 yılı içinde vergiye tabi kar payı geliri 34.000 TL’yi aşıyor ise Gelir Vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.
Gelir vergisi kanununa göre, istisna sonrasında kalan tutar 2018 yılı için 34.000 TL’yi aşıyorsa beyan edilecektir. Bu tutarın altında kalan kâr payları beyan edilmeyecek olup ödeme anında yapılan vergi tevkifatı nihai vergi olarak kalacaktır. Kâr payının beyanı halinde, kârın dağıtımı aşamasında kurum bünyesinde yapılan tevkifatın tamamının yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifata tabi olan kâr payının istisna sonrası kalan tutarı, beyana tabi başka gelirlerin bulunmaması halinde, 2018 yılı için beyanname verme sınırı olan 34.000 TL’yi aşıyor ise beyan edilecektir. Tam mükellef kurumlar tarafından dağıtılan kâr payları kurum bünyesinde %15 oranında tevkifata tabi tutularak ortaklara ödenmektedir. Ortaklarca elde edilen bu kâr paylarının beyanı aşamasında, tam mükellef kurumlardan elde edilen söz konusu kâr paylarının yarısı (1/2’si) GVK’nın 22. maddesine göre gelir vergisinden istisna olup kalan tutar vergiye tabi gelir olarak dikkate alınmaktadır. Kâr payının yarısının hesaplanmasında kâr payının brüt tutarı esas alınacaktır. Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, kurum bünyesinde kârın dağıtımı aşamasında yapılan vergi kesintisinin tamamı (istisnaya isabet eden kısım dahil) mahsup edilip, mahsup sonrası kalan tutar genel hükümler çerçevesinde ret ve iade edilmektedir. 
Örnekler Üzerinden Açıklarsak:
Örnek 1: Mükellef, 2018 yılında net 55.000 TL de tam mükellef bir kurumdan kâr payı elde etmiştir. Kâr payından %15 oranında 9.705,88 TL tevkifat yapılmıştır. Brüt kâr payı tutarı: 55.000/0,85=64.705,88 TL’dir.
Ödevlinin tam mükellef bir kurumdan elde ettiği kesintiye (%15) tabi tutulmuş brüt 64.705,88 TL’lik kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna olduğundan, kalan 32.352,94 TL, GVK’nın 86/1-c maddesi hükmü gereğince 2018 yılı beyanname verme sınırı olan 34.000 TL’lik tutarı aşmadığından Mart/2019’da yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.
Örnek 2: Ödevli, 2018 yılında tam mükellef bir kurum olan (X) A.Ş.’den brüt 500.000 TL tutarında kâr payı (temettü) elde etmiştir. Elde edilen kar payı üzerinden kurum bünyesinde ödeme anında %15 nispetinde 75.000 TL vergi kesintisi yapılmıştır. Ödevlinin beyana tabi başka bir gelirinin olmadığını varsayalım.
Ödevlinin elde ettiği 500.000 TL kâr payının yarısı GVK’nın 22. maddesine göre gelir vergisinden istisna olup kalan yarısı 250.000 TL’dir. Bu tutar GVK’nın 86/1-c maddesine göre 2018 yılı için beyan sınırı olan 34.000 TL’yi aştığı için beyan edilecektir. Kurum bünyesinde yapılmış olan vergi kesintisinin tamamı hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Buna göre, kâr payının Mart/2019’da beyanı ile ödenecek gelir vergisi ve damga vergisi şöyle olacaktır.
Elde edilen brüt kâr payı tutarı 500.000 TL
İstisna tutarı (500.000 X 1/2) 250.000 TL
Kalan tutar (500.000 - 250.000 ) 250.000 TL
Hesaplanan gelir vergisi 77.980 TL
Kesinti yoluyla ödenen vergi 75.000 TL
Ödenecek Gelir Vergisi (77.980 - 75.000=) 2.980 TL
Ödenecek Damga Vergisi 72,70 TL
2018 yılında elde edilen gelirler için verilen yıllık beyanname üzerine tahakkuk eden gelir vergisi iki eşit taksitte olmak üzere 1. taksiti Mart/2019 ayı sonuna kadar, 2. taksiti ise Temmuz/2019 ayında ödenecektir.
Örnek 3: Mükellef, 2018 yılında brüt 150.000 TL de tam mükellef bir kurumdan kâr payı elde etmiştir. Kâr payından %15 oranında 22.500 TL tevkifat yapılmıştır.
Brüt kâr payı geliri 150.000 TL
Gelir vergisinden istisna edilen tutar (150.000/2=) 75.000 TL
Beyan edilecek kar payı tutarı 75.000 TL
Hesaplanan gelir vergisi 17.130 TL
Kesinti yoluyla ödenen vergi 22.500 TL
Ödenecek gelir vergisi Yok
İadesi gereken gelir vergisi 5.370 TL
Ödenecek damga vergisi 72,70 TL
Ödevlinin tam mükellef bir kurumdan elde ettiği kesintiye (%15) tabi tutulmuş brüt 150.000 TL’lik kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna olduğundan, kalan 75.000 TL, GVK’nın 86/1-c maddesi hükmü gereğince 2018 yılı beyanname verme sınırı olan 34.000 TL’lik tutarı aştığından dolayı yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Beyannamede hesaplanan gelir vergisinden yıl içinde brüt toplam kar payı tutarı olan 150.000 TL üzerinden yapılan tevkifat tutarının tamamı olan 22.500 TL mahsup edilecektir. Temettü sahibi kişi 5370 TL vergi iadesi alacaktır. Hem temettü geliri üzerine bir de vergi iadesi :)
kaynak: vergialgı.net

5 Mayıs 2019 Pazar

Swap Nedir? Swap Çeşitleri Nelerdir? Para ve Faiz Swap Örnekleri


Swap kelime anlamı olarak "değiş tokuş etmek, takas etmek, değiştirmek" gibi anlamlara gelmektedir. Swap; İki tarafın belirli bir zaman dilimi içinde bir varlık ya da yükümlülüğe bağlı olan farklı faiz ödemelerini veya döviz cinsini karşılıklı olarak değiştirdikleri bir takas sözleşmesidir diye tanımlanabilmektedir.

Ülkemizde de piyasa oyuncuları tarafından çeşitli amaçlarla swap yoğun olarak kullanımaktadır. Piyasadaki oyuncuların amaçları riskten kaçınma (hedge) olabileceği gibi tamamen spekülasyon amaçlı da olabilir. Bu noktada manipülasyon ile spekülasyon karıştırılmaması gerekir. Spekülasyon piyasadaki oyuncuların farklı beklentileri çerçevesinde farklı pozisyon almalarıdır. Aslında piyasalarda pozisyon olan her oyuncu spekülasyon yapmaktadır. Manipülasyon ise yalan ve yanıltıcı bilgi ile piyasa oyuncularının yanlış yönlendirilmesidir. Tekrar swap konusuna dönersek, piyasada kullanılan swap çeşitlerini şöyle sıralayabiliriz:

1. Para Swabı: (Forex Swap veya Foreign Exchange Swap)  
2. Faiz Swabı: (Interest Rate Swap) 
3. Çapraz Döviz Swabı: (Cross Currency Swap)  

1. Para Swabı: (Forex Swap veya Foreign Exchange Swap)  Para Swap’ı bir döviz cinsinin, diğer bir döviz cinsine karşı, belirli bir vade sonuna kadar geri alınması kaydıyla yapılan değiş tokuş işlemidir. Piyasa oyuncuları borçlanma maliyetlerini düşürmek veya kur riski üstlenmeden ihtiyaç duyulan para birimini sağlamak amaçları ile para swabı yapabilirler. 

Örneğin A bankasının 1 milyon USD ihtiyacı var ve elinde de 1 Milyon Euro olduğunu varsayalım. Aynı şekilde B Bankasının ise 1 Milyon Euro ihtiyacı var ve elinde 1 Milyon Usd olduğunu varsayalım. Bu iki banka  para swabı yaparak (örneğin bir yıl vadeli) 1 Milyon Usd ile 1 Milyon Euro'yu takas edebilirler. İşlemin bugün yapıldığını düşünelim: 

05.05.2019 tarihi işlem tarihi yani valör tarihidir ve bu tarihte A bankası 1 Milyon Usd alır ve B Bankası da 1 Milyon Euro alır. Diğer bir ifade ile valör tarihinde toplam tutarlar (ana paralar) taraflar arasında el değiştirir. 

05.05.2020 vade tarihinde ise A bankası 1 Milyon Usd + 1 yıllık Usd faizini B bankasına öder, B Bankası ise 1 Milyon Euro + 1 yıllık Euro Faizini A bankasına öder. 
Görüldüğü üzere bu durumda herhangi bir kur riski yoktur. sadece taraflar için faiz farkı riski vardır. Yani bir yıl içinde usd ve euro faiz oranları değişirse iki bankanın kazanç ve maliyetleri de değişecektir. 

2. Faiz Swabı: (Interest Rate Swap) Bu swap türünde iki piyasa oyuncusu farklı faiz oranlarından borçlanmalarını değiş tokuş etmeleri söz konusudur. Para birimi genelde aynı türde olur. Eğer para birimleri de farklı olursa bunun adı Cross Exchange Swap olur.

Örneğin A bankası 1 yıl vadeli %8 sabit faiz ile kredi kullanmış. B Bankası ise 1 yıl vadeli Libor+5 oranından kredi kullanmış olsun. 

B bankasının gelirlerinin sabit olmasından dolayı sabit faizli bir borçlanma aracını kendine daha uygun görmesi ile A bankası ile swap antlaşması yaparak değişken faizli borçlanma durumunu sabit faizli bir borçlanmaya dönüştürebilir. Yapılan antlaşma ile B bankası 1 yıl vadeli olarak % 8 faizi A bankasına ödeyecek, A bankası da 1 yıl vadeli olarak libor +%5 faizi B bankasına ödeyecek. Bu swap türünde ana paralar el değiştirmiyor bu yüzden ana para tutarlarını vermedik. Sadece faiz ödemeleri karşılıklı olarak el değiştiriyor.

Bu durumda A bankası sabit ödemesini neden libor+%5 olan bir ödemeye tercih ettiğini sorgulayabilirsiniz, A bankası 1 yıl içinde faizlerin düşeceğini öngörüyorsa bu swap antlaşmasına rahatlıkla girecektir. Aslında iki tarafın farklı beklentileri ve tercihleri bu swap işleminin gerçekleşmesini sağlıyor. bununla birlikte hem a bankası hem de b bankası tamamen sprkülatif amaçlarla da bu swapları yapabilirler. 


3. Çapraz Döviz Swabı: (Cross Currency Swap)  Bu swap türünde ise farklı para birimleri ve farklı faiz yapısı üzerine (sabit veya değişken) borçlanan taraflar, diğer tarafın borcuna ilişkin anapara ve faiz ödemelerini yerine getirmek üzere anlaşarak gerekli yükümlülüğü yerine getirirler. Inretest Rate swap aynı para biriminde olurken bu swap Interest Rate Swabın farklı para birimleri arasında olan tipidir. 



4 Mayıs 2019 Cumartesi

Varant Nedir? Uygulamalı Örnek- Tüpraş Alım Varantı Örneği

Varantlar yatırımcıya, dayanak varlığı önceden belirlenen bir fiyattan belirli bir tarihte alma ya da satma hakkı veren ve bu hakkın nakit uzlaşı ile kullanıldığı menkul kıymet niteliğindeki sermaye araçlarıdır. Diğer bir deyişle varant, menkul kıymet haline getirilmiş opsiyonlardır. Varantlar yatırımcıya bir hak verirken yükümlülük getirmez.

Elbette her yatırım aracında olduğu gibi varantların da avantajları ve dezavantajları vardır. Avantajlarına kısaca bakarsak:

Limitli zarar, limitsiz kar: Yatırım kuruluşu varantları hak verir, yükümlülük vermez. Kar piyasa fiyatına bağlı olarak sınırsızdır. Zarar ödenen prim ile sınırlıdır.Her ne kadar limitsiz kar teorik olarak mümküm olsa da bu iki açıdan çok zordur. İlki varantların vadeleri vardır ve bu vadeler genel olarak kısadır. 
Kaldıraç imkanının bulunması: Varantlar kaldıraçlı pozisyon almaya imkan kılar.
Teminat yok: VİOP kontratları veya kredili alım işleminin aksine varant pozisyonu almak için teminat gerekmez

     Bu avantajlar ilk bakışta cazip gözükse de bu avatajları yakalamak kolay değildir. Bu avantajların yanında bir de dezavantajlarına bakmak lazım:

Varantlar belli bir vadeye sahiptirler, ömürleri sınırlıdır. Kaldıraç etkisi nedeniyle varant alım işlemi yapmanın piyasada lehte çalışabileceği gibi aleyhte de çalışabileceği göz önünde tutulmalıdır. Vadesi olmasının en büyük dezavantajı sizin öngörünüz gerçekleşse bile vadeden sonra gerçekleşmesi durumunda sizi kar getirmez. Kısaca varant konusundan hem fiyat tahminini tutturacaksınız hem de hangi vadede bu fiyat gerçekleşmesinin olacağını bilmeniz gerekmektedir. 

Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucunda varanta yatırılan paranın başka bir ifade ile varant almak için ödediğimiz miktarın tümünün kaybedilme riski vardır. 

Varantlarda vade boyunca zaman değeri kaybı yaşanır. Varantların zaman değeri itfa tarihinde sıfır olacaktır. Varantın vadesinin dolmasına bir gün daha yaklaşıldığında, diğer tüm değişkenler sabitken, varant fiyatının ne kadar düşeceğini teta değişkeni gösterir. Bu nokta en önemli hususlardan biridir, çünkü burda zaman sizin düşmanınız olabilir. 


Uygulamalı örneğe geçmeden önce bir de alım ve satım varantıdan bahsetmemiz gerekecektir. Alım varantı dayanak varlığın piyasa fiyatının artacağı düşüncesi ile yapılan alımdır. Tam tersi durumda yani piyasa fiyatının düşeceği düşünülüyorsa bu durumda satım varantı pozisyonu açmalıyız. 

Şimdi olayı daha iyi anlamak için uygulamalı bir örnek verelim: 

1. Dayanak varlığımız Tüpraş Hisse Senedi.

2. Varant aldığımız karşı kurum Deutsche Bank. 

3. Varant türü alım varantı. 

4. Varant alan taraf biziz, satan taraf Deutsche Bank. Yani opsiyon hakkı bizim. Biz bir fiyat olarak varant alarak alım hakkı elde edeceğiz. 

5. Tüpraş hisse senedi 03.05.2019 piyasa fiyatı 124 TL

6. Deutsche Bank 31.05.2019 vadeli Tüpraş alım varantının kullanım fiyatı 140 TL. (alacağımız varant)

7. Bu varantın fiyatı 03.05.2019 tarihinde 0,10 TL. 

8. Bu varantın dönüşüm oranı 0,05. (dönüşüm oranı 1 adet tüpraş hissesi almak için kaç adet varant bulundurmamız gerektiğini gösterir. 0,05 oranına göre 20 adet tüpraş alım varantımız varsa vadede kullanım fiyatından 1 adet tüpraş hisse senedi alabiliriz demektir.) 

9. Anaparamız 1000 TL.( varant almak için kullanacağımız miktar)

10. Anaparamız 1000 TL olduğuna göre biz bu varanttan 1000/varant fiyatı = 1000/ 0,1 = 10.000 adet tüpraş alım varantı alabiliriz demektir.

11. 10.000 adet varantımız olduğuna göre 0,05 dönüşüm oranına göre 500 adet tüpraş hisse senedini 140 TL kullanım fiyatından alım hakkımız vardır. 

12. 03 Mayıs 2019 tarihinde portföyümüzde 10.000 adet Tüpraş alım varantımız bulunmaktadır. Bu varanttan kar mı zarar mı edeceğimiz ise vade tarihi olan 31.05.2019 tarihindeki Tüpraş fiyatına bağlı olacaktır. 

14. Vade tarihinde tüpraş fiyatı 140 TL in altında veya üstünde olabilir ya da 140 TL olabilir. Şimdi bu üç duruma göre varantımız durumunu analiz edelim.

    14a. Tüpraş hisse senedinin fiyatının 31.05.2019 tarihinde 140 TL veya altında olması durumunda varantımız zarardadır ve ödediğimiz 1000 TL miktarı kadar zarar ederiz. 

     14b. Tüpraş hisse senedinin fiyatının 31.05.2019 tarihinde 140 TL den fazla olması durumunda zararımız azalacak ve kara geçebileceğiz. Örneğin 141 TL olması durumunda bizim varant alım hakkımızın kullanım fiyatı 140 TL olduğu için ve 500 adet tüpraş hisse senedi alım hakkımız olduğu için (141-140)*500 = 500 TL gelir elde edebiliriz. Ama buraya dikkat!!!! Ödediğimiz prim 1000 TL olduğu için 500-1000 = -500 olarak halen 500 TL zarardayız. 

       Tüpraş piyasa fiyatı 31.05.2019 vade tarihinde 142 TL olursa bu durumda (142-140)*500=1000 TL gelir elde ederiz. Ve 1000 TL de prim ödediğimiz için bu nokta bizim için kar-zararın olmadığı yani başa baş noktasıdır.

          Tüpraş piyasa fiyatı 31.05.2019 vade tarihinde 143 TL olursa bu durumda (143-140)*500=1500 TL gelir elde ederiz. ve 1000 TL prim ödediğimiz için toplamda 1500-1000 = 500 TL kar elde ederiz. 

         Bu noktayı toparlarsak vade tarihinde Tüpraş hisse senedi fiyatı 142 TL den yüksek olursa kara geçeriz ( 142 TL başa baş noktası) 142 TL ve altında olursa ödediğimiz prim kadar zarar ederiz. 

         Gördüğünüz gibi burada zararımız ödediğimiz prim kadar yani 1000 TL ile sınırlıdır. Ama potansiyel kazancımız ise sınırsızdır. Örneğim vadede tüpraş hisse senedi fiyatının 155 TL olursa, kazancımız (155-140)*500 = 7500 TL kar elde ederiz. Anaparamız 1000 TL iken kazancımız 7500 TL olur yani kazancımız %650 civarında olur. 

23 Kasım 2018 Cuma

Temel Analiz Nedir? 1- Temel Analize Giriş


Temel Analiz yazılarımda küçük yatırımcılar için temel analizle nasıl hisse senedi yatırımı yapılacağını ele alacağım. Yazı dizisi şeklinde olacak yazılarıma  1-Temel Analize Giriş yazısı ile başlıyorum.



Temel analiz, en basit tanımıyla bir şirketin bilançosuna fiyat biçmektir. Yani o bilançoya sahip olan şirketin hissesinin olması gerektiği fiyatı çeşitli temel analiz teknikleri kullanarak tespit etmektir temel analiz.


Bunun için de piyasa fiyatı ile şirketin bilanço kalemlerini bir araya getiren ve şirketin mali durumunu gösteren çeşitli rasyolar kullanılır. Temel analizde kullanılan rasyoların başında ise:


Fiyat / Kazanç (F / K) Oranı, 

Piyasa Değeri / Defter Değeri (PD / DD) Oranı, 

FD/FAVÖK oranı, 

Cari Oran, 

Net Kar Değişimi/ Büyümesi, 

Borç/Özsermaye Oranı,

Toplam Kaynaklar/Toplam Borçlar Oranı, 

Özsermaye Büyümesi, 

Özsermaye Karlılığı,

Kar Marjları, 

Aktif ve Özsermaye Verimliliği

gibi dünyada en çok kabul gören rasyolar kullanılır.



Temel analiz genel olarak şirketlerin bilanço, gelir tabloları incelenerek yapılan analizdir. Temel Analiz şirketin mevcut durumu ve sektördeki gücü hakkında bilgi verir. Yukarıda bahsedilen oranlar da bilanço ve gelir tablosundan türetilen ve finansal okuyucular için özetlenmiş oranlardır. Yatırımcılar bu oranları değerlendirerek ve kıyaslayarak şirket hakkında bilgi sahibi olmaya çalışırlar. 

Kısacası Temel analizin temeli bilançolara ve gelir tablolarına dayandığı için önce bilanço ve gelir tablosu ve bunların kalemleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıyız ve bu kalemleri doğru yorumlayabilmeliyiz.

Unutmayın ki borsada her zaman en çok bilgiye sahip kişi kazanır. Biz küçük yatırımcıların şirketler hakkında bilgi sahibi olmalarının tek yolu şirketlerin bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu ve faaliyet rapolarında yer alan bilgileri incelemek ve doğru şekilde yorumlamaktır. Borsada ne kadar çok doğru ve yararlı bilgiye sahip olursak o kadar avantajlı konuma geliriz. 

Borsa İstanbul'da kazanmanın anahtarı bilgidir. Yatırımcılar olarak temel analiz yapmamızın nedeni şirketin hisse senedi fiyatının şirketin mali yapısı ile uyumlu olup olmadığı bilgisini elde etmektir. Temel analiz sonucunda şirketin hisse senedinin fiyatının ucuz mu pahalı olduğunu ya da önümüzdeki yıllarda nasıl bir seyir izleyeceğini anlamamıza yarayacak çok değerli bilgiler elde ederiz. 

Temel analizde şirketi incelediğimiz kadar şirketin içinde bulunduğu sektörün durumu ve makro ekonomik değişkenler de göz önünde bulundurulmalıdır. Temel analiz, tüm bu bilgilerin bir araya getirilmesi ile yapılır ve doğru yapıldığı sürece yatırımcıları doğru yöne yönlendirir. 

Temel Analiz şirketin sadece finansal tablolarında yer alan rakamları yorumlamak değildir. Önemli nokta, bu şirketin sattığı mal veya hizmetin 10-15 yıllık bir süreç içinde nasıl bir talep ile karşı karşıya kalacağının tahmin edilmesi, bu şirketin 10-15 yıl süre  içinde nerede olacağına ilişkin bir öngörüde bulunulması gibi çoğu insanın görmediği unsurları görmek ve uzun vadeli olarak bu öngörüleri takip etmektir. Bu noktada en büyük avantajımızın insanlar sabırsız olması, kısa vadeli düşünmesi uzun vadeli bizim gördüğüm fırsatları görememeleridir. 

Son söz olarak fiyatlar kısa vadede etkin olmayabilir ama uzun vadede her zaman etkindir. 


Yazının ikinci kısmında En çok Kullanılan Kullanılan Temel Analiz Oranları anlatacağım.
( Temel Analiz 2- En Çok Kullanılan Temel Analiz Oranları)






Enflasyon ve Devalüasyona Karşı Doğal Bir Hedge Olarak Borsa Yatırımı

Uzun vadeli borsa yatırımı yapılırken portföyümüzün reel değerini korumak için 2 önemli kritere dikkat etmemiz  gerekmektedir;

     1. Enflasyon
     2. Devalüasyon

Bilindiği üzere borsa yatırımı demek ilgiyi firmaya TL bazında ortak olmak demektir. Ortaklık payınız aynı kalsa bile zaman içindeki firma hisse senedindeki aşağı yukarı oynaklıklar sizin portföyünüzün değerini belirleyecektir. Şirkete yapmış olduğunuz yatırım TL bazında olduğu için reel kazancınız hesaplarken aynı zamanda enflasyon oranları ve döviz kurlarını kullanarak bir analiz yapmamız gerekir. Bu noktada enflasyona karşı borsa yatırımın doğal bir hedge fonksiyonu sağladığını göz önünde bulundurmak gerekir. Nasıl mı?

Enflasyon en bilinen tanımıyla fiyatlar genel düzeyinin artması demektir  ve sizin ortak olduğunuz firmanın hisse senedi fiyatı da nihayetinde bir fiyattır, dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinin artması sizin de hisse senedi fiyatınızı (ceteris paribus) artıracaktır. Bu mekanizmanın arkasında mantığı anlamak için ise çok basit düşünebiliriz; sizin ortak olduğunuz firmanın sattığı ürünlerin fiyatı da doğal olarak artacak ve diğer şeyler sabitken şirketin karı da en az enflasyon oranında artacaktır. (Talep esnekliği karın ne kadar artıp artmayacağını belirlese de bazı mal ve hizmetlerin talep esnekliği düşüktür ve siz fiyatı ne kadar artırırsanız artırın insanlar o mal ve hizmeti talep etmek durumda kalmaya devam edecektir) Burdan çıkardığımız ilk nokta aslında borsa yatırımının enflasyona karşı doğal bir hedge vazifesi görmesidir.

Tabiki bu noktada bir parantez açmak gerekirse, enflasyonun yükseldiği dönemlerde faizler de yükselecektir ve herkesin bildiği gibi faiz oranları ile borsa yatırımı ters orantılı olgulardır. Bu noktadaki çıkış stratejimiz ise yüksek faizlerin kısa vadede borsayı olumsuz etkileyebileceği ama uzun vadede faizlerin tekrar düşmesi ile borsa yükselişini sürdürecektir.

Borsa yatırımında ikinci dikkat edilmesi gereken nokta Tl bazlı yatırımın tutarının döviz kuru karşısında nasıl bir performans izlediğidir. Borsa genel olarak devalüasyona karşı  doğal bir hedge fonsiyonu sağlayacağını söylemek iddialı bir açıklama olsa da şirket bazında akıllıca yapılan bir yatırım bizi devalüasyona karşı da koruyacaktır. Nasıl mı?

Borsa halka açık şirketlerden ihracat ağırlıklı olarak satış yapan şirketlerin sayısı oldukça fazladır. Bu şirketlerin cirosu genel olarak dolar ve euro bazındayken satışların maliyetinin makul bir kısmı ise TL bazlıdır. Yani sonuç olarak döviz kurlarındaki yükseliş şirketinizin cirosunu satışların maliyetinden daha fazla oranda artırarak daha fazla kar elde etmesini sağlayacaktır. (ceteris paribus) Fazla kar elde etmesi ise şirket hisse fiyatlarını yukarı itecektir.

Kısacası akıllı bir borsa yatırımı sizi hem enflasyona hem de devalüasyona karşı korur. Peki neye karşı korumaz?  Borsa yatırımı sizi ekonomik krize karşı korumaz çünkü  ekonomik krizlerde şirketler için işler pek iç açıcı gitmez ve sonuç olarak siz de o şirketlerin ortağısınız. Ama ekonomik krize  fırsat olarak bakmak da önemlidir. 2008 krizindeki hisse senetleri fiyatları ile şu anki fiyatları kıyasladığınızda aradaki fiyat farkına siz de inanamayacaksınız. Ekonomik krizde sağlam ve akıllı bir yatırım ile zengin olmak işten bile değil.


4 Haziran 2017 Pazar

Aksa Akrilik (AKSA) 2017/1 Temel Analizi

Aksa Akrilik (AKSA) 2017/1 Temel Analizi

Aksa Akrilik, akrilik elyaf üretimi ile  halıdan döşemeliğe, süveterden çoraba, iplikten el örgüsüne, kadifeden kilim, battaniye, tente ve endüstriyel filtrelere kadar çok çeşitli alanlara tekstil ve teknik tekstil hammaddesi tedarik etmektedir. Birçok sektöre hammadde sağlayan Aksa, karbon fiber yatırımı ile de katma değer yüksek ürün üretmeye başlayacaktır. Karbon fiber ise ileri teknoloji ile ilgili birçok sektörde hammadde olarak kullanılmaktadır.
Akrilik elyaf konusunda Aksa, Dünya’nın en büyük Türkiye’nin ise tek akrilik elyaf üreticisidir.


Aksa’nın 2017/1 finansallarına baktığımızda ise;

1.                  Hem bilanço tarafında hem de gelir tablosu tarafında gayet olumlu sonuçlar alınmıştır. Şirket brüt karını %80 artırarak 147 milyon TL düzeyine taşımıştır. Net karını ise % 140 oranında artırarak 79 milyon düzeyine taşımıştır. Kar rakamlarındaki bu iyileşmenin nedenlerine baktığımızda ise şirket güçlü faaliyet performansından ve genel olarak gider kalemlerinin iyi yönetilmesinden kaynaklandığı görüyoruz.

2.           F/K oranının hali hazırda 12,8 olduğunu görüyoruz. İlk bakışta yüksek bir oran olarak gözükebilir fakat oranın yüksek olmasının nedeni kar rakamının geçen yılın 9 aylık etkisinden dolayı düşük kalmasıdır. Şirket 2017/1 çeyrek performansını yılın geri kalanında devam ettirirse F/K oranının makul düşük seviyelere gelmesi muhtemeldir.

3.                          Şirketin 2017/1 itibarıyla;

       632 milyon TL kısa vadeli, 243 milyon TL uzun vadeli olmak üzere toplam 875 milyon TL finansal borçlanması mevcuttur.  Kısa vadeli finansal borçların 502 milyon TL lik kısmı Dolar kredisi, 57 milyon TL lik kısmı ise EURO kredisidir. Bu açıdan bakıldığında nisan ve mayıs ayları döviz kurlarının seyri şirket lehine sonuçlanmıştır. Döviz kredilerini kur riski açısından çok beğenmem ama 2017/2 döneminin ilk iki ayı şirketin istediği gibi gitmiş durumda. Genel olarak finansal borçlarına baktığımızda ise önemli bir kısmının Dolar ve Euro üzerinden olmasına rağmen şirket tarafından iyi bir borçlanma yönetimi sayesinden düşük miktarda faiz giderine ve kur giderine maruz kalınmaktadır.

   Şirketin 2017/1 döneminde 96 milyon TL kur farkı gideri ve 6 milyon TL faiz gideri gerçekleşmişken bunlara karşılık 78 milyon TL kur farkı geliri ve 8 milyon TL faiz geliri gerçekleşmiştir. Görüldüğü gibi şirket makul düzeyde bir net finansal gidere maruz kalmıştır.

4.               Net yabancı para pozisyonuna baktığımızda ise;

         2017/1 itibarıyla dolar kurunun %10 artması (düşmesi) durumda şirket için 16 Milyon TL zarar (kar) oluşacağı, Euro kurunun %10 artması (azalması) durumunda ise 13 Milyon TL kar (zarar) oluşacaktır. Genel olarak değerlendirilirse kur riskinin şirket tarafından yönetilebilir düzeyde olduğu söylenebilir. 2017/2 döneminde ise kurlar şirket lehine değişmiştir.

5.               Şirketin yatırımlara devam etmesi, akrilik konusunda Türkiye tek Dünyada en büyük şirket olması, ihracat yapısından dolayı doğal hedge imkanına sahip olması,  karbon fiber yatırımı ve üretimi ile yüksek katma değerli ürün gamını artırması, düzenli ve artan miktarda temettü dağıtımı ile hem kurumsal kimliğini hem de yatırımcısını göz ardı etmediğini ortaya koyması gibi nedenlerden dolayı portföyüme dahil edilmiş ve uzun yıllar bozunca finansal temelleri bozulmadığı sürece portföyde kalmaya devam edecektir.


8 Mart 2017 Çarşamba

Ücretsiz Canlı Borsa ve Derinlik Ekranı

Canlı borsa izlemek ve takip etmek küçük yatırımcılar için bilindiği üzere ücretlidir. Aşağıda verdiğim siteye üye olmak kaydıyla canlı borsa ekranı ve ilgili hisse senetlerinin derinlik ekranı görülebilir.

Bilindiği üzere blogumun amacı küçük yatırımcıya yardımcı olmaktır.

Link:
http://www.borsaderinlik.com



Not: Bu sitenin İOS ve Android uygulaması da mevcuttur.

6 Mart 2017 Pazartesi

Soda Sanayi A.Ş.- SODA 2017 Temettü Ödemesi ve Temettü Verimi

575.805.383 Milyon TL olan 2016 yılı karından mevcut çıkarılmış sermayenin %26,67 oranına tekabül eden 200.000.000 Milyon TL tutarındaki brüt temettünün nakden, %10,26 oranına tekabül eden 77.000.000 Milyon TL tutarındaki temettünün ise bedelsiz pay olarak dağıtılmasına karar verilmiştir.

Nakit temettü ödeme tarihi 30 Mayıs 2017 olarak belirlenmiştir. Bedelsiz pay dağıtımı ise SPK ile ilgili prosedürün yerine getirilmesinden sonra dağıtılacaktır.

Cari SODA hisse fiyatları ile nakit temettü verimi %4,6 oranına tekabül etmektedir. ( 6 Mart 2017 SODA hisse fiyatı = 5,79 TL)

% 10,26 bedelsiz pay dağıtımı ile 1000 adet SODA hisse senedi olan yatırımcı 102,6 adet SODA hissesini bedelsiz alarak toplamda 1102,6 adet hisse senedine sahip olacaktır. 

Nakit temettü ve bedelsiz pat dağıtımı birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık olarak % 15 temettü verimine tekabül etmekte ve piyasa koşullarında oldukça iyi bir temettü verim oranıdır. 

Söz konusu toplam temettü verimi hisse senedi fiyatı üzerinde olumlu etki yapacağını düşünmekteyim. 

5 Mart 2017 Pazar

İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı - ISGYO 2017 Temettü Ödemesi ve Temettü Verimi

Yönetim Kurulunun 24.02.2017 tarihli kararı ile 1 TL nominal değerli paya brüt nakit 0,075 TL ( net: 0,075 TL) temettü ödenmesine karar verilmiştir. Genel Kurul tarafından onaylanmasını müteakip ödenmesine 28.03.2017 tarihinde başlanacaktır. 

Temettü miktarı cari fiyatlarla % 4,80 temettü verimine karşılık gelmektedir. ( 24.02.2017 İSGYO hisse senedi fiyatı = 1,56 TL)

Bunun yanın sıra Genel Kurul onayına sunmak üzere % 7,5 oranında bedelsiz pay dağıtımı kararı Yönetim Kurulu tarafından alınmıştır. 1000 adet İSGYO hisse senedi olan kişi 75 adet bedelsiz hisse senedi sahibi olacak ve toplam hisse senedi sayısı 1075 adete ulaşacaktır. 

Nakit temettü verimi olan % 4,8 ile bedelsiz pay dağıtımı oranı olan % 7,5 birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık olarak %12,5 toplam verime karşılık gelmekte ve piyasa koşullarında oldukça iyi sayılabilecek bir orana ulaşmaktadır.

Analizlerimde belirttiğim üzere % 10 üzerindeki temettü verimi hisse senetleri için oldukça pozitifdir.

BİST Hisseleri Yabancı Takas Oranları ( Ocak - Mart 2017)

Bu yazımda küçük yatırımcılara yol gösterici analizlerden biri olan Borsa İstanbul Hisse Senetleri Yabancı Saklama Oranları ya da kısaca Yabancı Takaslarını değerlendireceğim.

Yabancı saklama oranları kısaca bir hisse senedinin ne kadarının yabancı aracı kurumlar tarafından alındığını ve saklandığı gösterir. Borsa İstanbul senetleri incelendiğinde bazı senetlerin yabancı takas oranları %70, %80 gibi yüksek oranlarda olduğu bazılarının ise çok daha düşük oranlarda olduğu görülebilir. 

Yabancı takas oranları neden önemlidir? Bunun temelde iki nedeni vardır. İlki yabancılar her zaman kurumsal ve karını düzenli olarak artıran sağlam şirketleri seçerler. İkincisi ise yabancılar aldığı kağıtları uzun vadeli tutarak temettü geliri elde etmeyi amaçlarlar. ( Borsa İstanbulda yabancıların ortalama bir senedi tutma süresi 400 gün iken yerlilerin tutma oranı 30 gün civarındadır)

Bu iki neden birleşince yabancıların girdiği kağıtlar zaman içinde yükselmeye başlar, hem hisse senedinin fiyatı hem de yabancı oranı gittikçe artar. Yabancı oranı artıkça hisse senedinin satış tarafındaki lotlar azalır çünkü uzun vadeli tutmak için satın alır yabancılar. Satış tarafındaki lotlar azalırken bu sağlam ve karlı şirketlerin alış tarafındaki lotlar ise artmaya devam eder.
Sonuç olarak satış tarafındaki lotlar azalıp alış tarafındaki lotlar arttıkça hisse senedinin fiyatı daha da yukarı seviyelere ulaşır. 

Küçük yatırımcılara tavsiyem yatırım yapacakları kağıtlardaki yabancı oranlarını göz önünde bulundurmaları olacaktır. Tabi ki tek kriter bu değildir ama yabancı oranları, F/K, PD/DD gibi temel indikatörler ile beraber analizlere katılırsa daha olumlu sonuçlar alınacaktır.

Çünkü yabancılar uzun vadede karını artıran, düzenli temettü ödeyen ve bilanço açısından sağlam şirketleri seçerler. 

Yabancıların neden bu kadar önemli olduğunu saklama oranlarını düşürdükleri THYAO ve PGSUS gibi kağıtlara bakarak daha iyi anlayabiliriz. Bu hisselerde son yıllarda yabancı takas oranı hızla düşmüş ve hisse fiyatı da ona paralel düşmüştür. 

Yabancı takas oranları ile son söylemek istediğim ise bir hisse senedinin yabancı takasının düşük olması o hisse senedinin iyi olmadığını göstermez. Mesela HEKTS, ADANA, EGEEN, DESPC, EGSER gibi kağıtların yabancı takas oranları düşüktür ama bu kağıtlar da uzun vadede takip edilmesi gereken kağıtlar arasındadır.

Küçük yatırımcılara yardımı olması için 2017 başından bugüne portföyümde olan ve beğendiğim diğer hisse senetlerinin takas oranlarını paylaşıyorum. ( Portföyümde olmayan beğendiğim hisselerden bazıları yakın zamanda portföyüme girecektir.)


4 Mart 2017 Cumartesi

TSKB 2017 Temettü Ödemesi ve Temettü Verimi

TSKB Yönetim Kurulunun 28.02.2017 tarihli kararı ile  1 TL nominal bedelli hisse senedi için brüt 0,04 TL (net: 0,034 TL) nakit temettü ödeme teklifi Genel Kurula sunulacaktır.

Cari fiyatlarla %2,70 temettü verimine karşılık gelmektedir.

Ayrıca şirket mevcut sermayesini  tamamını  2016 yılı karından karşılamak üzere 2.050.000.000 TL den 2.400.000.000 TL ye artırmak suretiyle % 17,07 oranında bedelsiz hisse senedi verilmesine karar vermiştir.

%2,70 nakit temettü verimi ve %17,07 oranında bedelsiz hisse senedi dağıtılması sonucundan şirketin toplam temettü verimi % 20 ye yakın seviyelerde olarak kabul edilebilir.

10.000 adet TSKB hisse senedi olan kişi 10.000x0.034= 340 TL nakit temettü elde edecektir.
Ayrıca toplam 1707 adet bedelsiz hisse senedi alarak toplam hisse senedi sayısı 11.707 olacaktır.

Temettü Nedir? Temettü Hakkında Her Şey.

Borsada işlem gören hisse senetleriyle ilgili en çok merak edilen konulardan bir tanesi de temettü yani kâr payıdır. Bu yazıda temettü nedir ve temettü hangi şartlarda nasıl alınır sorularına cevap vereceğim gibi aynı zamanda temettü hesaplamasının yanı sıra temettü dağıtan şirketin hisse fiyatının ne olabileceği konusundan da bahsedeceğim. (Bu yazıda sadece nakit temettüden bahsedeceğim bedelsiz pay dağıtımı konusunu ise daha sonraki yazılarımda ele alacağım.)

1. Temettü nedir?

Temettü ya da kâr payı, şirket ortaklarının bir dönem içinde işletmenin elde ettiği kardan nakit pay alma hakkıdır. Hissedarlar elinde bulundurdukları hisse senetleri ile orantılı olarak temettüden pay alırlar. Kısaca temettü hisse senedi başına göre dağılır. Hisse başına net 1 TL temettü dağıtılıyorsa 500 tane hisse senedi olan kişi 500 TL alırken 100 tane hisse senedi olan kişi 100 TL alacaktır.

2. Temettü nasıl hakedilir?

Öncelikle temettüye hak kazanmak için hisse senedi sahibi olmanız gerekiyor. Sahip olduğunuz ortaklık sayesinde şirketin temettü ödeme gününde bu hakkı elde etmiş oluyorsunuz. Bu haktan yararlanmanız için şirketin temettü ödeme gününden bir gün evvel dahi hisse senedi aldığınızda temettü ödemesi alabilmeniz mümkün olur. Örnek üzerinden gidersek hisse senedini elinde bulundurduğunuz şirket 27.03.2016 tarihinde temettü dağıtacağını açıklamışsa; bu durumda 26 Mart 2016 seans bitiminden önce hisse senedini alırsanız temettü almaya hak kazanırsınız. Kısacası 26 Mart 2016 saat 17:55 de bile hisse senedini alırsanız 27 Mart 2016 sabahında temettüyü alırsınız. 

3. Temettü dağıtımı nedir?

Şirketin yıllık net dönem karından vergiler ve diğer ödemelerin çıkarılması sonucunda kalan kısmın en az yüzde 20’sini dağıtması, temettü dağıtımı olarak adlandırılır. Fakat düzenli kar elde eden ve kurumsal şirketler % 20 den çok daha fazla temettü dağıtırlar. 
Yatırımcıların temettü dağıtan şirketlere daha fazla güvenmesi nedeniyle temettü dağıtımı önemlidir. Temettü verimliliği yüksek olan şirket, yatırımcılar tarafından bu sebeple tercih edilir. Uzun vadeli hisse senedi alan yatırımcılar temettü verimliliği yüksek olan şirketlerle hem sermaye hem de temettü kazancı elde etmiş olur.

4. Temettü verimi nedir?


Temettü verimi bir şirketin hisse senedi fiyatına göre ne kadar temettü dağıttığını gösteren orandır.

Temettü verimi iki formülle hesaplanır:

a. Temettü Verimi = Hisse Senedi Başına Ödenen Temettü / Hisse Senedi Fiyatı.

Örnek üzerinden gidersek; Pınar Entegre Et ve Un Sanayii A.Ş. PETUN 03.03.2017 tarihinde hisse başına brüt 1,01 TL temettü ödeme kararı almıştır. 03.03.2017 tarihinde ise bir adet PETUN hisse senedi Borsa İstanbul'da 10,50 TL den işlem görmektedir. 
PETUN için temettü verimi = 1,01/10,50 = % 9,61

b. Temettü verimi = Toplam Ödenen Temettü / Şirket Piyasa Değeri

Örnek üzerinden gidersek; PETUN 03.03.2017 tarihinde piyasa değeri 455.017.500 TL dir. Ödenecek toplam temettü ise 43.768.350 TL dir. 
PETUN temettü verimi = 43.768.350 / 455.017.500 = % 9,61

Şu an piyasa koşullarında yıllık faizin %10 olduğunu göz önüne alırsak % 8-10 arası temettü verimi oldukça iyi bir orandır. Temettü verimi % 10 un üzerine çıkarsa bu çok iyi bir orandır ve bu verim oranı illa ki hisse senedi fiyatına yansır. Örneğin AYGAZ 2017 yılında 1,5 TL temettü ödeme kararı almasının ardından hisse senedi fiyatı 13,67 TL den 14,36 TL ye çıkmıştır. Çünkü temettü verimi % 11 civarındaydı.


Uzun vadeli yatırım için düzenli temettü ödemesi ve %10 a yakın temettü verim oranı en önemli kriterler arasındadır.

5. Temettü nasıl dağıtılır?

Şirketlerin ödeyeceği temettü, o şirketin yıllık net dönem karından vergiler ve diğer giderler çıkarılarak belirlenmektedir. Vergilerin ve diğer giderlerin çıkarıldığı dönem karından kalan kısım, yüzde 20’den az olmamak kaydıyla diğer ortaklara dağıtılır. 
Borsa yatırımcılarından çok sık gelen soru da temettüyü hesabıma nasıl alacağım şeklinde olmaktadır. Bu noktada sizin yapmanız gereken bir şey yok. İlgili şirket temettü dağıttığında sizin yatırım hesabına ilgili temettü gününde net temettü miktarı otomatik olarak yatmaktadır. Brüt temettü üzerinden %15 vergi kesintisi yapıldıktan sonra kalan tutar hesabına yatar. Vergi kesilmesi ve hesabınıza kalan tutarın yatması otomatik olarak gerçekleşen işlemlerdir.

6. Temettü nasıl hesaplanır?

Borsa İstanbulda hisse senetleri nominal değerle ölçülmektedir ve temettü miktarı açıklanırken borsada hisse senetlerinin nominal değerinin 1 TL olduğu nedeniyle hesaplamalarda da bunun göz önüne alınması gerekir. Temettü haberlerinde duyduğunuz mesela % 40, % 150, % 1200 gibi temettü dağıtma oranları da nominal hisse senedi baz alınmasından dolayıdır. 

Şimdi birkaç temettü hesaplamasıyla örnek vereyim:
Mesela PETUN 2017 yılında % 101 oranında temettü dağıtacaktır. Bu % 101 oranı 1 nominal bedelli hisse senedi için 1,01 TL temettü dağıtacak demektir. Başka bir örnek verirsek AYGAZ 2017 yılında %150 temettü dağıtacaktır, bu da 1 TL nominal bedelli bir adet AYGAZ hisse senedi için 1,5 TL temettü dağıtacak demektir. ( Burada verilen yüzdeler şirketin ilgili yılda elde ettiği karın ne kadarının dağıtıldığı değil dağıtılan temettü ile nominal hisse senedi fiyatının oranlanmasıdır. PETUN bu sene % 101 oranında temettü dağıtacak demek PETUN elde ettiği karın %101 dağıtıyor demek değildir. Nitekim PETUN 2016 yılı karı 59.689.181 TL iken dağıttığı toplam temettü miktarı ise 43.768.350 TL dir)
Şimdi elimizde bulunan hisse senetlerine göre kaç TL temettü alacağımızı hesaplayalım:
Elimizde 1000 adet AYGAZ hisse senedi varsa ve AYGAZ  %150 temettü dağıtma kararı aldığı için 1 TL nominal bedelli hisse senedi için 1,5 TL ( 150 /100)   temettü alacağız. Elimizde 1000 adet hisse senedi olduğu için 1000x1,5 TL = 1500 TL toplam temettü alacağız.

Ya da elimizde 500 adet PETUN hisse senedi varsa ve PETUN %101 temettü dağıtma kararı aldığı için 1 TL nominal bedelli hisse senedi için 1,01 TL ( 101 / 100 ) temettü alacağız. Elimizde 500 adet hisse senedi olduğu için 500x 1,01 = 505 TL toplam temettü alacağız. 

7. Temettü dağıtımı sonrası hisse fiyatı ne olur?

Temettü veren şirketin hisse fiyatı ne olur, hisse fiyatı düşer mi gibi benzeri bu soruların cevapları da yatırımcılar tarafından merak ediliyor.  Bir şirket temettü dağıtımı yaptığında hisse senedi fiyatı aynı oranda düşer. Temettü dağıtımı sonrası aynı oranda şirketin hisseleri değer kaybeder. 

Yine örnek üzerinden gidersek PETUN 1,01 TL temettü ödeyeceği gün seans başlamadan önce hisse senedi fiyatı 1,01 TL düşer. Başka bir deyişle temettü ödeyeceği gün hisse senedinin fiyatı 10,80 ise temettü ödediği gün seans başlamadan PETUN hisse senedi fiyatı 10,80 - 1,01 = 9,79 fiyatına düşer. 


Temettü tutarı hisseyi elinde bulunduran yatırımcının hesabına geçtiği için yatırımcının bu düşüşten dolayı bir kaybı olmaz. Sadece %15 vergisini ödemiş olur temettü olarak hesabına yatırılan paranın.


Örnek verirsek bugün elimizde 100 adet PETUN hisse senedi olduğunu ve fiyatının 10,50 olduğunu  varsayalım. Toplam yatırım tutarımız 100x10,50 = 1050 TL dir. PETUN'un yarın ise brüt 1,01 temettü dağıttığını varsayalım. Hesabımıza 100x1,01x0,85 = 85,85 TL yatar. 

Hisse senedi yatırımımız ise 100x ( 10,50-1,01) = 949 TL olur. 
Toplam yatırımımız ise 949+85,85= 1034,85 olur. 
Temettü gününden önce toplam yatırımımız 1050 TL iken temettü aldıktan sonra toplam yatırımımız 1034,85 olmuştur. (sadece %15 gelir vergisi oranı kadar düşmüştür toplam yatırımımız. 100x1,01x0,15= 15,15 TL) 

Özetle gelir vergisini dikkate almazsak hisse senedi fiyatının temettü kadar düşmesi yatırımcının toplam yatırım tutarını kısa vadede etkilemez.Fakat şirketin kar payı dağıtımı yatırımcılara güven verir. Nakit dağıtımın ardından şirkete güvenen yatırımcı dağıtılan nakit temettü ile tekrar aynı şirketten hisse almayı tercih edebilir. Böyle bir durumda da temettü dağımı sonrası yatırımcıların tekrar hisse alması, hisse fiyatını yükseltir.

Son 5 Yılda Düzenli Temettü Dağıtan 44 Hisse (2011-2016)

Temettü dağıtan şirketler her zaman diğer şirketlerin bir adım önündedir. Bir de temettüyü düzenli olarak her yıl dağıtıyorsa bu hisse senetleri uzun vadeli yatırım açısından birer altın yumurtlayan tavuk gibidir. Bu açıdan daha sağlıklı yatırım kararları verebilmeniz için son beş yılın düzenli temettü ödeyen şirketlerin son 5 yıl ortalama temettü verimlerini ve 5 yıllık hisse senetleri performanslarını  paylaşıyorum:


AYGAZ 2017 Temettü Ödemesi ve Temettü Verimi

Aygaz Yönetim Kurulu 2016 yılı net karından hisse başına 1,5 TL brüt kar payı dağıtma kararı aldı.
Kar payı dağıtım teklifi Mart 2017 de yapılacak Genel Kurulda onaylanacak. ( net: 1,275 TL)

Cari hisse fiyatı ile hesaplandığında teklif edilen rakam %10,9 temettü verimine karşılık gelmektedir.

Genel Kurulda onaylandığı takdirde kar payı dağıtımına 7 Nisan 2017 tarihinde başlanacak.

Şirketin bürt 1,5 TL temettü dağıtması hisse senetleri üzerinden oldukça olumlu olacaktır. Çünkü beklentinin üzerinde bir temettü teklifidir. Zaten temettü kararının ardından kağıt 13,67 TL'den 14,36 TL fiyatına gelmiştir.

Benjamin Graham Değer Yatırımcılığı Methodu

   Benjamin Graham Değer Yatırımcılığı Methodu, yatırımcıların sistematik olarak değer düşüklüğüne uğramış varlıkları bulmak için hisse sene...